1. Yabancı egemen gücün dilinin konuşulması için ağır baskı uygulanır. Bu baskı tepeden aşağı (teşvikler,devletin yasaları yoluyla) ve aşağıdan yukarı (halkta özenti ve moda yaratılarak) oluyor.
2. İki Dilli Dönem. Ulusal dilin kullanım alanı azalıyor. (Eğitim her düzeyde yabancı dilden yapılmaya başlanıyor. Her kesimden herkes işi gücü bırakıp yabancı dil öğrenme yokuşuna sürülüyor. Meslek,bilim yerine, hiç gereği olmayan yerlerde bile herkes yabancı dil sınavına girmekle meşgul, O. Sinanoğlu)
3. Gençler artık yabancı gücün dilini ulusal dilden daha iyi biliyorlar,“eski dili” kullanmaktan utanır oluyorlar. Velilerle çocuklar kendi dillerinde konuşamaz duruma gelmiş; çocuklar velilerini “eski dili” biliyor diye “geri kafalı” olmakla suçluyorlar. Bir kuşak,hatta bir on yılda iki dillilik de kalmıyor; ulusal dilin yerini yabancının (yani sömürgecinin) dili alıyor.
Oktay SİNANOĞLU,
Büyük Uyanış,Otopsi Yay.2002
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder